Bu Kitaptan Kimse Sağ Çıkamayacak

Altay Öktem?in polisiye hissi veren romanı. Klasik bir polisiye havasında başlıyor, poliseyinin gerektirdiği hemen her unsur var, faili meçhul cinayet, polis, merak, kuşku?. Yazarların kendi ölümlerini kurguladıkları bir öykü antolojisi işin çıkış noktası. Bu antolojiye yazan yazarlar tek tek ölmeye başlıyor. Bir süre sonra ölümlerin aynen kitapta kurguladıkları gibi gerçekleştiği ortaya çıkıyor. İstanbul emniyetinden Başkomiser Nevzat (Acaba Ahmet Ümit?in Başkomiser Nevzat?ına bir gönderme mi var!) olayı soruşturmaya başlıyor. Ama bu cinayetlerin bir türlü önü alınamıyor. Hatta bir süre sonra sırf ölümlerini kurgulayan yazarların değil kitapta adı geçen herkesin öldürüldüğü anlaşılıyor. Ama örneğin tüm Nevzat?lar değil de sadece bizim Başkomiser Nevzat öldürülüyor. Yani olayla bir şekilde ilgisi olan kişiler sadece isim benzerliğinden öldürülüyorlar.
Biz okur olarak bakalım yazar işin içinden nasıl çıkacak, katil kimmiş acaba, diye düşünürken iş iyice karmaşıklaşıyor ve kitapta adı geçen herkes öldürülmeye başlayınca bence yazar için de roman içinden çıkılmaz hale geliyor. Altay Öktem çözümü romanı polisiyeden gerçeküstüne kaydırmakta bulmuş. Bazılarına göre bu postmodern bir tarz sayılsa da, bence başka da çıkış yolu yok, çünkü her şey ister istemez o denli absürdleşiyor ki kitaba akılcı bir son bulmak, bir katil ortaya çıkartmak her babayiğidin harcı değil. Keşke diyorum Altay Öktem, bir deneseydi!...

(Bu Kitaptan Kimse Sağ Çıkamayacak, Altay Öktem, Everest)

Yorumlar