BETON

Thomas Bernhard, çağdaş dünya edebiyatının en cüretkar, açık sözlü yazarlarından biri. Muhalif yapısını devletle ve onun tüm kurumlarıyla kavgalı denebilecek bir boyutta yaşamış bir yazar. Onun Avusturya devleti, kurumları, yöneticileri hakkında yazdıklarının tek bir satırını Türkiye için söylediğinizde defalarca yargılanmakla kalmaz, hapislerde sürünmenin yanında vatan haini olarak lanetlenerek tarihten de silinirdiniz. Bernhard, üstelik sadece devletin kurumları hakkında söz almakla kalmıyor, onun kaleminden bizzat halk, insanlar da kurtulamıyor. Bayağı, sıradan gördüğü her şeyi kıyasıya eleştirmekten çekinmiyor. Ama öylesine güçlü bir yazar ki, onun yazdıklarına kızsanız bile okumadan edemiyorsunuz ki yazdığı bir çok şeye de katılmamak elde değil. Türkçede yeni yayınlanan romanı Beton'da (Yapı Kredi yay.) da aynı tavrını sürdürüyor. Bir müzik yazarının Mendelssohn çalışmasını bir türlü yazmaya başlayamamasının nedenlerini kendi ağzından dinlerken hastalık hastası bu kahramanın ablasından başlayarak, yakın çevresi, oturduğu köy ve ardından toplum ve insan ilişkilerini gülünç, trajik yanlarından alıp parçalara ayırmasını izliyorsunuz. Beton, usta çevirmen Sezer Duru'nun çevirisi ile ilk kez tanışacaklar için iyi bir başlangıç, benim gibi Bernhard severler içinde büyük ustanın yeni bir eserini Türkçede okuma keyfinin yeni bir aşaması.

Yorumlar