Yozgat Var Yozgatlı Yok

Abbas Sayar, sessiz ve derinden giden yazarlardandı. Bunun en önemli nedeni edebiyatın başkenti İstanbul'da değil de Yozgat'ta yaşaması olabilir. Yozgat'ın az sayıda ama hepsi de önemli yazarlarının ilk sıralarda gelenlerindendir. İlk romanı Yılkı Atı, onu izleyen Çelo ve Can Şenliği 70'li yıllarda büyük ilgi toplamış, ödüller kazanmış, Türk edebiyatının önemli eserleri arasında yer almıştır. Sayar'ın yazarlığının yanında gazeteciliği de var. 44 yıl Yozgat'ta kendi gazetesi Bozok'u yayınlamış. Yozgat'ı sevmiş, daha iyi ve güzel olması için çalışmış, öneriler geliştirmiş ve bunları yılmadan yazmış.

Yozgat, hakkında pek az yazılmış bir şehir. Ankara'nın hemen yanında ama her zaman uzakta bir Anadolu şehri… Yozgat Var Yozgatlı Yok'da (Ötüken 2007) Abbas Sayar'ın 1930'lardan 80'lere uzanan bir zaman diliminde Yozgat'ın yaşadığı değişimi gözlemlediği, tatlı dille, anılarla süsleyerek anlattığı gazete yazıları yer alıyor. Sıcak, sevecen bir anlatımı var. Yozgatlıları, onların anılarını, şehrin üzerindeki etkilerini anlatarak Yozgat'ın bir tablosunu oluşturuyor. Yozgat'ın gelişmeden kalmasının en önemli nedenlerinden birinin Yozgatlı duyarlılığı olduğunu anlıyoruz. "Alem yıkılıyor, Yozgatlı kendi kozasında sıkışmış kulakları tıkılı halde olup bitene karşı tam bir atalet içerisinde yaşamaya devam ediyor”. Sayar, bu duyarlılığın oluşmasının nedenlerine de değiniyor yazılarında. Yazıları oğlu Ahmet Güner Sayar derlemiş. Umarız umduğu gibi kitap Yozgatlılara ulaşmıştır ve ruhlarında, kalemlerinde kıpırdanma yaratmıştır.

Yorumlar