Eskiden, Çok Eskiden

Petros Markaris, öncelikle Theo Angelopoulos’un filmleri için yazdığı senaryoları ile bilinse de tüm Dünya’da olduğu gibi türkçede de öncelikle komiser Kostas Haritos’un maceralarını anlattığı polisiyeleri ile tanındı. Eskiden, Çok Eskiden (Temmuz 2010, çev. İlknur Özdemir, Turkuvaz Kitap), Markaris’in türkçede yayınlanan beşinci kitabı.

Petros Markaris, 1937’de İstanbul’da Heybeliada’da doğmuş. İlk öğrenimini ve liseyi İstanbul’da tamamladıktan sonra Viyana’ya ekonomi okumak üzere gitmiş. Orada edebiyat, sinema ve tiyatroyla ilgilenmeye başlamış. Aralarında Brecht ve Goethe’ninkilerin de bulunduğu birçok Almanca tiyatro eserini Yunancaya çevirmiş, film senaryoları yazmış. Komiser Kostas Haritos’un başkahraman olduğu polisiye romanları 14 dile çevrilmiş.

Eskiden, Çok Eskiden’de Haritos karısıyla turist olarak geldiği İstanbul’da bir Yunan vatandaşının peşpeşe cinayetler işlemesi nedeniyle işbaşı yapmak zorunda kalır ve Türk komiser Murat’la birlikte katilin peşine düşer. Katil zanlısı uzun yıllar İstanbul’da yaşadıktan sonra Yunanistan’da erkek kardeşinin yanına yerleşmiş olan 90’lık Maria Chambetou’dur. Ölmek üzere olduğunu bilen Maria, geçmişte iyiliğini ya da kötülüğünü gördüğü insanları teker teker ziyaret edip ya onlara teşekkür etmekte ya da geçmişte kalan kötülüklerin unutulmadığını anlatmak istercesine kendine has bir yöntemle öldürmektedir. Komiser Haritos, komiser Murat’la birlikte Maria’nın yeni cinayetler işlemesine engel olmaya çalışırlar.

Petros Markaris, kahramanı Komiser Haritos’la katil zanlısı Maria’nın izini sürerken biz okurlarına değişik bir İstanbul panaroması çizer. Bir yandan hoş bir hafta geçirmek üzere Yunan turistlerle birlikte İstanbul’un turistik yerlerinde gezerken diğer yandan Maria’nın peşinde İstanbul Rumlarının hayatlarına girer. Kiliseler, okullar, bakımevleri, hastaneler durağı olur. Sayıları ikibini bile bulmayan İstanbullu Rumların neden diğerleri gibi Yunanistan’a ya da başka ülkelere göçmeyip tüm baskılara, yokluklara ya da varlıklara rağmen burada kaldıklarının öykülerini öğreniriz. Yolumuz bir zamanların Pontus’una, Karadeniz’e kadar varır.

Petros Markaris Eskiden, Çok Eskiden’de bir polisiye roman yapısı içinde farklı bir İstanbul panaroması çizmiş. Komiser Haritos’un bakışından hem günümüz Türk ve Yunan halklarının ilişkilerini, birbirlerine bakışlarını, önyargılarını, ayrı ve ortak noktalarını sorgulamış hem de günümüz İstanbullu Rumlar’ının hayatlarını belki de ilk kez bir romanda işlemiş. Eskiden, Çok Eskiden, keyifle okunan, akıcı anlatımlı bir polisiye olmanın yanında iyi bir İstanbul romanı da... Tavsiye ediyorum.

26.08.2010

Yorumlar