#internetimedokunma



Türkiye ’de engellenen internet sitesi sayısı 2010 yılında 1667 iken, 2012’de 8.409, 2013’de 10.295’e ulaştı. 20 Ocak 2013’de erişimi engellenen internet sitesi sayısı ise 40.582 oldu. Engelleme kararlarının % 89.4’ü Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından verildi. Mahkeme kararı ile kapatılan site oranı ise % 5 (bkz. engelliweb.com). Yani internet sitelerinin yüzde doksanı bir yasal karar olmadan kapatılıyor. TİB bu yetkiyi 2007’de Tayyip Erdoğan hükümetince çıkartılan 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”dan alıyor.  Mahkeme kararı olmadan internet sitesi kapatmanın İnsan Hakları Evrensel Sözleşmesi’ne de, Avrupa İnsan Hakları Anlaşması’na da, Anayasaya da aykırı olduğu biliniyor. Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı 2012’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yasayı “ifade özgürlüğüne aykırı” bulduğunu hatırlatıyor.
İktidara bu da yetmiyor. Çünkü Gezi Parkı Direnişi ile tüm medya organları iktidarın kontrolü altında olsa da vatandaşların internetle, özellikle sosyal medya yoluyla düşüncelerini ifade edebildiği, haber alma haklarını kullandığı anlaşıldı. 17 Aralık’tan sonra da yazılı basında, televizyonlarda ne kadar çarpıtılmaya, gündem değiştirilmeye çalışılırsa çalışılsın halkın yolsuzluklardan anında haberdar olduğunu iktidar gördü. Özellikle gençler yazılı basını okumuyor, televizyon haberlerine itibar etmiyor, gelişmeleri internetten izliyor. 40 bin internet sitesi yasaklansa da interneti önleyip, düşünce ve ifade özgürlüğünü, haberleşme hakkını kontrol altına almaya mevcut yasanın yetmediğini düşünüyor iktidar.
Meclis gündeminde olan ve 5651 sayılı yasada değişiklik önerisi ile sosyal medyayı tamamen kontrol altına almak amaçlanıyor. Nasıl yasaklar getirecekleri, internet kullanıcılarını nasıl izleyip fişleyecekleri anlaşılmasın diye de bu yasa değişikliğini bir torba yasa tasarısına gizleyip, oldukça karmaşık bir dille yasa maddelerini yazmışlar. Neyse ki derdini 140 karakterle ifade etmesi gereken Twitter kullanıcıları işin özünü açık ve net anlatıyor. @yavuzbaydar’dan alıntılıyorum; Yeni internet düzenlemesine göre; 1) Yer sağlayıcı yurt dışındaysa bile erişim engellenebilecek. DNS değiştirerek bir siteye girilemeyecek. 2) Sansür, URL adresi tabanlı yapılabilecek: Anahtar kelimelerle “uygunsuz içerik” belirlenip sayfa kaldırılabilecek. 3) Hâkimler, 24 saat içinde sansür kararı verebilecek. “Zararlı” içerik çıkarılmazsa, 500-1.000 TL arasında günlük para cezası kesilecek. 4) Hosting firmaları her kullanıcının izini sürebilecek. Her kullanıcının internetteki faaliyeti kayda alınarak bir-iki yıl saklanacak. Yetmedi, 5) Bakana ve TİB başkanına bizzat tek kişi olarak internet sitesi erişim engelleme yetkisi verilecek. 6) Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne tüm erişim sağlayıcılar katılmak zorunda. 7) Birliğe gönderilecek olan “erişimin engellenmesi kararı” 4 saat içinde uygulanmak zorunda. Tekrar edelim: 4 saat. 8) Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne ilgili tüm firmalar üye olmak zorunda. 9) Bu firmalar, kullanıcıların hangi sitelere girdiğini kaydedip 2 yıl boyunca saklayacak. Yani? Yanisi şu: 10) Bilgisayar ve akıllı telefonlardan internete bağlanan 34 milyon kullanıcı tek tek fişlenecek. 11) İnternetteki içerikler sayfa bazında da engellenebilecek. Örneğin Twitter’da sadece sakıncalı mesajın görüntülenmesi engellenecek.
O nedenle insanlar #SansüreHayırDe sloganıyla Twitter’da örgütlenip 18 Ocak’ta tüm Türkiye’de sokaklara çıkıp #internetimedokunma diye haykırdılar. Bakalım seslerini meclisten duyan olacak mı?
22.01.2014

Yorumlar