Tarihi milattan önce altıncı yüz yıla uzanan bir köy. Eski
adı "Apollonia ad Rhyndacum" olan Gölyazı Bursa’ya 40 kilometre
uzaklıkta, Nilüfer ilçesine bağlı. Yüzyıllarca Türklerle Rumların birlikte yaşadıktan
sonra 1924’deki mübadele ile Selanik göçmenlerinin köyü haline gelmiş.
Gölyazı adına uygun olarak bir gölün kenarında kurulmuş.
Ulubat (Apolyont) gölü köye hayat veriyor. 156 kilometre kare büyüklüğünde, en
derin yeri on metreyi geçmeyen bir göl. Sazan ve turna balıkları avlanıyor.
Küçük bir yarım ada ve bir köprü ile kıyıya bağlı olan bir
ada üzerinde kurulu olan Gölyazı bir kuş cenneti olarak koruma altındaki kuşları,
700 yıllık anıt ağaç "Ağlayan Çınar"ı, kadın balıkçıları ve günbatımı
ile çok bilinen, turistik olarak ilgi çeken bir yer.
Gölyazı’nın tamamı sit alanı olarak ilan edilmiş. Güzel bir
köy. Eski Rum evlerine sık sık rastlanıyor.
Gölyazı’ya bir hafta sonu doğanın tadını çıkartmak, göl
kenarındaki kır kahvelerinde gözleme ile kahvaltı yapmak, sazan ve turna balıklarının
tadına bakmak için gidilebilir. Bizim gidiş amacımız “Göl Yazıevi”ni ve
“Gölyazı Kültürevi”ni ziyaret etmekti.
“Göl Yazıevi” iki katlı küçük bir köy evi. Nilüfer
Belediyesi Başkanı Mustafa Bozbey’in çanası ile bu ev iki yazarın kalıp,
çalışmalarını sürdüreceği biçimde restore edilip düzenlemiş. 1 Mart’ta bir
törenle açılan “Göl Yazıevi”nin ilk konukları çocuk kitapları Türkçede de
yayımlanmış ünlü İsveçli yazar Asa Lind ve çevirmen Ali Arda’ydı.
Lind ve Arda “Göl Yazıevi”nde iki hafta kalmışlar. Açılış töreninde Gölyazı
Köyü’ndeki iki haftalık konukluğundan söz eden Lind köy halkının kendisini
nasıl dostça karşılayıp hemen benimsediğini anlatmış.
Yazar evleri Dünya’da çok yaygın bir uygulama. Birçok ülkede
yazar ve çevirmenleri konuk edip, çalışmalarını kolaylaştıran, destek olan
yazar evleri var. Bizde ise bu tür yazar evi girişimleri ne yazık ki bir türlü kalıcı
hale gelemedi. Yapılan çeşitli teşebbüsler hep başarısızlıkla sonuçlandı. Çünkü
yazar evi süreklilik gerektiren bir etkinlik. Hem maddi açıdan desteklenmesi
gerekiyor hem de sürekli gündemde olup yazarlar ve çevirmenlerin ilgisini çekip
kullanılması.
Yabancı yazarların kalması isteniyorsa da uluslararası
alanda yazarlar ve çevirmenlerce bilinmesi gerek. Projeyi yürüten Nilüfer
Belediyesi kütüphaneleri yöneticisi Zeynep Terzioğlu “Göl Yazıevi”nin de dünya
yazar evleri zincirine dahil olması için gerekli girişimleri yaptıklarını
anlatıyor. “Göl Yazıevi”nde kalacak yazar ve çevirmenleri belirlemek için bir
yönetmelik taslağı hazırlanmış. O yönetmelik uyarınca kurulacak bir kurul
Türkiye’den ve Dünya’dan gelecek başvuruları değerlendirecekmiş. Yerel seçimler
sonrası çalışmalar hızlanacak.
Yazar ve çevirmenleri konuk etmek ilk hedefse onları yöre
halkı ile buluşturmak da ikinci hedef. “Göl Yazıevi”nin hemen yanında “Gölyazı
Kültürevi” yer alıyor. Nilüfer Belediyesi, metruk haldeki Aziz Pantelemion
Kilisesi’ni restore etmiş. İnanç turizmi açısından da işlevi olabilecek
güzellikte bir yapı ortaya çıkmış. Anadolu Rum Ortodoks kiliselerinin önemli ve
özgün örneklerinden olduğu belirtilen kilise şu anda her türlü kültürel
etkinliğe uygun bir salon haline gelmiş. “Göl Yazıevi”nde konuk olacak yazar ve
çevirmenler, konuklukları süresince ürettikleri eserlerini başta köy halkı
olmak üzere Bursalılarla “Gölyazı Kültürevi”nde paylaşacaklar.
“Göl Yazıevi”nin yeni konuğu Alberto Manguel olacak.
Manguel, Tanpınar’ın Beş Şehir’inin günümüzdeki bir benzerini yazıyor. Bursa
ile ilgili bölümü de “Göl Yazıevi”nde kaleme alacak.
19.03.2014
Yorumlar