44. İstanbul Müzik Festivali 1 Haziran’da yoğun bir
programla başladı. Shakespeare’in “Eğer müzik aşkın gıdasıysa, durmadan çalınız”
dizesinden esinlenen temasıyla hazırlanan programla Murray Perahia, Gautier Capuçon,
Angel Blue, Gérard Caussé, Herbert Schuch, Patricia Petibon gibi isimler,
Viyana Senfoni Orkestrası, Venedik Barok Orkestrası, Orchestra of the Swan,
Artemis Quartet, Academy of St Martin in the Fields gibi topluluklar 24
Haziran’a kadar sahne alacak. ECA’nın
sponsorluğunda düzenlenen festivalde 600'e yakın yerli ve yabancı sanatçı Meryem
Ana Kilisesi, Üç Horan Kilisesi, Sent Antuan Alt Kilisesi, Almanya Sefareti
Tarabya Yazlık Rezidansı, Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall ve Fransız
Sarayı Bahçesi, gibi 17 farklı mekânda 26 konserle İstanbullu dinleyicilerle
buluştu.
Festivalin en dikkati çeken etkinliklerinden biri de İdil
Biret’in ard arda verdiği konserlerdi. Bu yıl 75. yaşını kutladığımız İdil
Biret 2 Haziran’da Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da, 5 Haziran’da
Süreyya Operası’nda ve 8 Haziran’da Aya İrini Müzesi’nde dinleyicilerle
buluştu.
Bu bir piyano maratonu. Barok dönemden 20. yüzyıl müziğine
uzanan bir repertuvarı vardı Biret’in. Faure, Bartok, Stravinski, Ravel,
Prokofiev, Schubert, Lizst ve Bach’tan eserler icra etti. Konserlerden önce
Filiz Ali, Can Çakmur ve Aydın Büke İdil Biret ve icra edeceği eserler hakkında
birer konuşma yaptılar. Her sanatçının kolayca üstesinden gelemeyeceği bir
etkinlik.
İdil Biret için “çağımızın büyük virtüözü” diyorlar. Çok
doğru bir tanımlama. 3 yaşından beri piyano çalıyor. 72 yıllık bir emek…
İlk derslerini Ankara’da Mithat Fenmen’den almış. TBMM’nin
1948 yılında çıkardığı özel kanunla 8 yaşında Fransa’ya gönderilmiş. Fransız
müzisyen Nadia Boulanger’nin gözetiminde Paris Konservatuvarı’nda okumuş. 15
yaşında birincilikle mezun olmuş. Daha sonra, büyük piyanistler Alfred Cortot
ve Wilhelm Kempff ile çalışmış. 16 yaşından itibaren Boston Senfoni, Leningrad
Filarmoni, Londra Senfoni, Dresden Filarmoni gibi dünyanın büyük
orkestraları ve Leinsdorf, Monteux, Keilberth, Scherchen gibi büyük şefleri ile
iki bine yakın konser vermiş ve bir çok festivale katılmış. Ünlü piyano
yarışmalarında jüri üyeliği yapmış, birçok ülkeden ödül ve nişanlar almış. EMI,
Decca, Atlantic/Finnadar, Naxos gibi önemli şirketlerden 100 albümü çıkmış. Bu
kayıtların içinde Chopin’in bütün piyano eserleri, Beethoven’in dokuz
senfonisinin Liszt tarafından yapılan piyano uyarlamaları, Brahms ve
Rachmaninof’un bütün piyano eserleri gibi büyük boyutlu çalışmalar da var. (Ayrıntılı
bilgi için bkz: idilbiret.eu). Büyük ustanın yaşam öyküsünü merak edenlere de Dominique Xardel’in “Dünya Sahnelerinde Bir Türk Piyanist: İdil
Biret”ini (Can yay.) öneririm.
İdil Biret’in yaşamı tam anlamıyla bir başarı öyküsü. Türkiye
Cumhuriyeti'nin ilk "Harika Çocuk"u. Kendisi için çıkartılan, daha
sonra üstün yetenekli başka çocukların da yolunu açan yasa sayesinde soluksuz
bir maraton başlamış. Çok zor, azim, sebat ve neredeyse tüm Dünya nimetlerinden
vazgeçmeyi gerektiren bir yaşam.
İdil Biret için “dünyanın ‘repertuarı en geniş’ piyanisti
diyorlar. Diskografisine baktığınızda gerçekten de öyle. Ama bunun yanında
çalışındaki ustalık, güzellik ve etkileyicilikten de söz etmek gerek… Yani
nicelik nitelikle tamamlanıyor.
İdil Biret’in 75. Yaş maratonunu kaçıranlar yeni
konserlerinin yolunu gözleyecektir kuşkusuz. Eski ve yeni kayıtları “İdil Biret
Arşivi” (IBA) adı altında
yayımlanıyor. Çok önemli bestecilerden önemli icralar… Bu albümleri de
tükenmeden koleksiyonlara katmakta fayda var.
Daha nice konser ve kayıtta buluşmak dileğiyle İdil Biret’e uzun
bir ömür diliyorum.
22.06.2016
Yorumlar