İstanbul Bienali ile birlikte sanat sezonu başlıyor.
Contemporary Istanbul’un (CI) tarihini öne çekip Bienal’le aynı zamana alması
ile birlikte sanat galerileri de yeni sergilerle kış sezonu için kapılarını açmaya
başladılar.
Koç Holding sponsorluğundaki 15. İstanbul Bienali “İyi Bir
Komşu” teması ile 32 ülkeden 56 sanatçının katılımı ile yapılıyor. Sanatçı
ikili Elmgreen&Dragset
küratörlüğünde 16 Eylül’de başlayacak olan bienal 12 Kasım’a kadar sürecek.
Önceki bienal tüm İstanbul’a yayılmış, zorlasanız bile
ulaşılamayacak noktalarda sergilerle gerçekleştirilmişti. Bu kez kolayca
ulaşılacak birbirine komşu mekanlarda yer alacak sanat eserleri. Azalan mekanla
birlikte katılan sanatçı, sergilenecek iş sayısı da yarı yarıya azalmış.
Küratörler hiçbir eserin atlanmamasını, bakılıp geçilmemesini, izleyicinin her
eser üzerinde düşünecek vakti olmasını arzuladıklarını söylüyor (bkz. İstanbul
Art News, Eylül 2017). İstanbul Modern, Pera Müzesi, Galata Rum Okulu ana mekanlar.
Contemporary Istanbul’un yeni direktörü Kamiar Maleki CI’ı
“butik bir sanat fuarı” diye tanımlamış. 14-17 Eylül arasında
gerçekleştirilecek CI’a 73 galeri katılacak. Akbank’ın ana sponsorluğunda
yapılan CI’ın mimari konsept tasarımını Tabanlıoğlu Mimarlık yapmış. Fuar
önemli heykeltraşların eserlerinin yer alacağı, Hasan Bülent Kahraman’ın
küratörlüğünü yaptığı “Beşinci Element” sergisi ile Maçka Parkı’na doğru
yayılıyor. Artık CI’ın diğer sanat fuarlarınınki gibi bir Sanatçılar Parkı da
olacak. Yani butikleşme küçülme anlamına gelmiyor.
Geçtiğimiz yıllardaki siyasi gelişmeler, geçen yılki darbe
girişimi CI’ı olumsuz yönde etkilemişti. Bu yıl o olumsuz etkiden kurtulup
tekrar uluslararası açıdan da eski değerini kazanmaya doğru gelişmeler olduğu görülüyor.
Fuar katılımcı listesinde İngiltere, Fransa, Çin, İtalya, Romanya, İran, Gana,
ABD, Macaristan, İspanya, Almanya gibi ülkelerden galeriler olduğunu görüyoruz.
CI yöneticilerinin yıl boyu uluslararası koleksiyoncuların katılımını sağlamak
için uğraştıklarını da biliyoruz. Dünya basınında Türkiye aleyhine sürekli
olumsuz haberler çıkarken, OHAL sürerken bir tane bile yabancı koleksiyoncu
fuara gelse başarı sayılmalı. Bu sayının umulandan çok daha fazla olacağını öngörüyorum.
Sanat galerileri ise olumsuz gelişmelerden daha da derinden
etkilendi. Çünkü tüm Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de sanat piyasası çok zor
bir dönemi halen yaşıyor. Kapanan sanat galerinin sayısının çokluğu umutsuzluğu
artırıyor.
Ali Artun “Sanat Galerisinin Sonu” başlıklı yazısında (e-skop.com/skopbulten/sanat-galerisinin-sonu/3477)
tarihsel bir bakışla “Galeriler modernizmin ve avangardın doğuşuyla ortaya
çıkmıştır, batışıyla da ömürlerini dolduruyorlar” diyor. Global sanat piyasası
postmodern çağda, güncel/çağdaş sanata müzelerin ve bienallerin alıcıyı
hazırlaması ve müzayedeler ve fuarlarla zirveye ulaştı. Sanat galerileri bu
gelişmeye pek ayak uyduramadılar. Belki de gelişmeler sanat galerilerini sergi
açmayan, fuarlarda var olup online satışlarla işlerini yürüten işletmeler
haline getirecek. Ama gelenekselleşmiş anlayışlardan kurtulmaları şart. Fuar
katılımları, sezonun iyice öne, eylüle çekilmesi,. yaz aylarında çalışmak üzere
yazlıklarda şubeler açılması bunun göstergeleri. Büyük yaraya küçük önlemler
çare olacak mı göreceğiz.
Sabancı Müzesi’nde Ai Weiwei, Arter’de Canan, Borusan’da
Diana Thater, Akbank Sanat’ta “Siyah Ev” karma sergisi, Elgiz Müze’de 9. Teras
Sergisi, Das Art’da Halil Altındere, Galerist’te Tunca, Piramid Sanat’ta Tülin
Onat, Pilevneli’de Johan Creten, Evin’de “İnsan ve Tabiatı” karma sergisi
dikkat çekenler. Sezonu Anna Laudel’de Hüma Kabakçı ve Mine Küçük’ün
küratörlüğündeki “Geçmiş Günümüzde Buluşuyor” karma sergisi ile yaptım. Aynı
gün bir çok yerde sergi açılışı olmasına rağmen sanatseverlerin yoğun ilgisi
umut vericiydi. Umarım bu ilgi sezon boyunca devam eder ve sanat galerileri
makus talihlerini yenerler. 13.09.2017
Yorumlar