Türk edebiyatının çoksatarlarına baktığımızda geçen yıl
gözlemlediğimiz “anlatıdan kaçış”ın derinleşerek sürdüğünü görüyoruz. Çok
satanlar listelerine Zülfü Livaneli’nin Huzursuzluk’u (Doğan Kit.) hep önde.
Livaneli’nin bir anlatı tadındaki anı kitabı Elis İle Yolculuk (Kara Karga
yay.) da haftalarca listelerdeydi. Yılın sürprizi 1994 doğumlu genç yazar Miraç
Çağrı Aktaş’ın Sen On Yedi Yaşımsın’ıydı (Olimpos yay.). Wattpad fırtınası
sürdü. Wattpad’in genç yazarları yine genç kız romansları ile listeleri
zorladı.
Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna’sı (Yapı Kredi yay.)
yine listelerin gediklisiydi. 2018’de 70 yıllık koruma süresi dolan Sabahattin
Ali’siz yayınevi kalacak mı merak etmemek elde değil. Küçük Prens’in hemen her
yayınevinden çıkması gibi bir durum Sabahattin Ali için de yaşanacak gibi. Bu
yıl benzer bir durum Stefan Zweig’da yaşandı. Stefan Zweig basmayan yayınevi
kalmadı. Zweig’ın özellikle Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Satranç, Olağanüstü
Bir Gece (İş Bankası yay.) gibi novellaları hep listelerdeydi. George Orwell’in
1984 ve Hayvan Çiftliği (Can yay.) romanları da listelerde sürekli yer
aldı.
Selahattin Demirtaş’ın hapiste yazdığı öykülerin derlemesi
Seher’in (Dipnot yay.) çoksatanlar listesinde yer alması şaşırtmadı.
“Türk Edebiyatı’nın ilk 11’i” derken bir sıralama
yapmıyorum. Zaten bir romanla öykünün, şiirle inceleme kitabının
karşılaştırılamayacağı bir gerçek. “İlk 11” bir futbol takımının sahaya çıkan
ilk on biri gibi. Hepsi birbirinden değerli.
2017’de yayımlanan telif eserlerden seçtiğim ilk 11 şöyle;
- Sona Ermek, Selim İleri (Everest yay.): Bu yıl edebiyatta
50. yılını kutladığımız Selim İleri yılı iki eserle değerlendirdi. Ayşe
Sarısayın’la birlikte hazırladıkları O Aşk Dinmedi (Everest yay.) uzun bir
söyleşi gibi görünse de İleri’nin yazarlık yaşamını, eserlerini okuyup anlamak,
çözümlemek isteyenler için bir kılavuz kitaptı. İsmi nedeniyle Selim İleri’nin
edebi yaşamını noktaladığı gibi yanlış bir izlenim yaratan Sona Ermek bir roman
ama bence O Aşk Dinmedi ile sıkı bağları olan bir hesaplaşma olarak da
değerlendirilebilir. Yazarın kendisiyle, hayatıyla, toplumla hesaplaşması, bir
anlamda özeleştirisi.
- Lanet Şiirleri, Hilmi Yavuz (Yapı Kredi yay.): 81
yaşındaki usta şair beş yıllık aradan sonra “yeni hüzünler bulmalıyım / yeni
acılar, tertemiz...” dizeleriyle, yeni kitabıyla geldi. Kitabın ön kapağındaki
“herşey akşam serinliği... bitiyor!” dizesi ise doğal olarak acaba üstadın son
kitabı mı sorusunu sorduracaktır.
- Son Duraktan Bir Önce, Cevat Çapan (Yapı Kredi yay.): Yine
manidâr adlı bir kitap. Hele şairi 84 yaşını kutlayan bir delikanlı ise. Cevat
Çapan’ı ilk kitabının yayın tarihi itibariyle 80’li yılların şairi saydığımdan
ondan daha birçok yeni kitap bekliyoruz. Sedat Simavi Edebiyat Ödüllü kitap
duru, yalın ama derinlikli şiirleriyle Cevat Çapan’ın ustalık dönemi
eserlerinden.
- Şiirin Coğrafyası, Doğan Hızlan (Yapı Kredi yay.): Doğan
Hızlan 80. yaşını bir dizi kitapla kutladı. “Tek Bildiğim Coğrafya” dediği Türk
şiiri için de Şiirin Coğrafyası’nı yayımlattı. Kitapta çağdaş Türk şiirinin
usta şairleri hakkında uzun eleştirel incelemeler yer alıyor.
- Meteliksiz Âşıklar, Zaven Biberyan (çev. Natali Bağdat,
Aras yay.): Bir İstanbul romanı. Adına uygun olarak ikisi de meteliksiz
âşıkların yaşadıkları 1950’ler Türkiyesi’nde yaşananlara ayna oluyor. Biberyan
toplumcu gerçekçi bir yazar ama kahramanlarının bireysel durumlarını,
varoluşsal sorunlarını da ihmal etmiyor. Modern Ermeni romanının kurucu
adlarından. Değerinin anlaşılması ancak ölümünden sonra olmuş.
- Zamanın İzinde, Ercan Kesal – Enis Rıza (Ayrıntı yay.): Ayrıntı
Yayınları’nın 1000. kitabı. Son yüzyılın Türkiyesini yansıtan fotoğrafları Enis
Rıza seçmiş, Ercan Kesal da bu fotoğraflar üzerine denemeler yazmış.
Tanıtımında dendiği gibi “sıradan insanların hayallerini toplumun aynasına
yerleştir”mişler.
- Sabahattin Ali'nin Yapıtlarını Sevme Sözlüğü, Atilla
Birkiye (Siyah Kitap): Sabahattin Ali’nin eserleri çoksatanlar listelerinin
gediklisi olsa da bu büyük ustanın yeterince incelendiğini söyleyemeyiz. Atilla
Birkiye 30 yılı aşkın bir emekle yaptığı araştırmalarının sonucunu sözlük
biçiminde düzenlenmiş bu kitapla değerlendirdi. Her madde Sabahattin Ali’nin
roman ve hikâyelerindeki kavram, tema , karakterler, karakterlerarası
ilişkiler, olay örgüsü, çatışmalar, karşıtlıklar gibi yazınsal ögelere değinen
birer deneme.
- Don Kişot, Jale Parla (İletişim yay.): Hocaların hocası
Jale Parla 1971’den, 45 yıldan beri Cervantes’in başyapıtı Don Quijote’yi ders
olarak okutmuş. Aynı zamanda her yıl başka açıdan bu başyapıtı tekrar tekrar
okumuş. Bu okumaların doğurduğu sorular da bu kitabın oluşumunu sağlamış. Don
Quijote’yi şimdiye dek okumamış bile olsanız Parla’nın anlatımındaki lezzet ve
tartışmaya açtığı sorularla kitaptan keyif ve bilgi alıyorsunuz.
- Gölyazı, Enis Batur (Sel yay.): Enis Batur iyi bir şair
olmasının yanında usta bir denemecidir. Gölyazı’da Bursa ve Apolyont’tan yola
çıkarak tadına doyulmaz, yakası açılmadık yepyeni bilgilerle donanmış, doğru
bildiğimiz yanlışlara da dikkati çeken bir eser ortaya koyuyor. Göl Yazı’yı
“bir anti-roman” olarak tanımlamış Enis Batur. Deneme ağırlığının içindeki
kurgusal ögeler de dikkati çekici.
- Ardıç Ağacının Altında, Selçuk Altun (İş Bankası yay.): Selçuk
Altun’un ustalık dönemi eseri. Gerçek yaşamöyküleriyle kurmaca yaşamöykülerin
karıştığı yapısıyla da, ilginç olduğu kadar merak unsurunu hiç bırakmayan ve
polisiyeye kayan konusu ve anlatımıyla da ilgi çekecek bir roman.
- Körburun, Hikmet Hükümenoğlu (Can yay.): Körburun hayali bir ada ama
İstanbul’un tüm adalarından özellikler içeren, çağrışımlar yapan bir yer.
Hikmet Hükümenoğlu Körburun’un yakın tarihini anlatırken aslında Türkiye’nin ve
özellikle İstanbul’un yaşadığı değişimi de üç kuşaktan aşk öykülerinin
eşliğinde anlatıyor. Neler kaybettiğimizi, ne durumda olduğumuzu düşündüren, “yaşandı
mı o günler” dedirten bir roman. 04.01.2018
Yorumlar